Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Bursa Teknik Üniversitesi’nde “Savunma Sanayii’mizin Ortadoğu Coğrafyasındaki Etkileri” konulu konferans verdi. BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Dekanı Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser ile birlikte çok sayıda akademisyenin, sivil toplum kuruluşu temsilcisinin ve öğrencilerin katıldığı programın başında milli muharip uçağı Kaan’ın tanıtım videosunun gösterime sunuldu.
Mete Yarar, savunma sanayiinin devletlerin ilgi ve etki alanı çerçevesinde değerlendirilmesinin daha anlamlı olacağını belirterek devletler arasında diplomasinin önünün açık olmasının temel dayanak olduğunu, her ülkenin ilgi duyduğu bir ya da birkaç coğrafi alanın bulunduğunu ifade etti. Bu alanların sadece ilgi duyulan alan olarak kalmayıp etki alanı haline gelmesinin de devletlerin siyasal, ekonomik ve askeri güçleriyle doğrudan ilişkili olduğunun altını çizerek devletlerin sahibi oldukları savuma sanayisinin de etki alanlarının sınırlarını belirlediğini vurguladı. Özellikle kuvvet aktarmanın, etkinin üretimi için önemli olduğunu belirten Yarar, dünyadaki tüm güvenlik politikalarının ana unsurunun enerji olduğunu da sözlerine ekledi.
Yarar konuşmasının devamında, Türkiye’nin, dünyanın 17’inci büyük ekonomisi olduğunu aktardı. Türkiye’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri ile dünyanın ilk 8 ülkesi içerisinde bulunduğunu eğitim, genç nüfus ve diğer oranlara bakıldığında ise Türkiye’nin dünyanın ilk 10’unda yer aldığına bildiren Yarar, “Potansiyel anlamında Türkiye’nin liderliği buradan geliyor. Milli güç kavramları dikkate alındığında Türkiye ilk 8 de. Bu şu anlama geliyor Türkiye uluslararası alanda bir sorununu çözebilme yeteneğine sahiptir. Eğer doğru dinamikleri harekete geçirebilirse ilk 5’e girmemesi için neden yok” dedi.
Savunma sanayiinin diplomasiye kullanabileceği enstrümanları sunduğunu belirterek konuşmasına devam eden Yarar, dünya ile ilgili olarak çizdiği, 4 ila 5 yılı kapsayan ve kısa dönem olarak adlandırdığı bir perspektifi de katılımcılar ile paylaştı. Güvenlik politikaları uzmanı Yarar, dünya genelinde süregelen ve ekonomiden sanata kadar her alanda görülen devletler arasındaki savaşlarda, sıcak çatışmaların artacağı bir dönem yaşanacağını söyledi. Özellikle de ABD ve Çin arasında dünya liderliği üzerinden bir güç çatışması yaşanacağını bildirdi. Bu çatışmanın sonucunda ise 2030 yılına kadar küresel liderlik değişiminin yaşanacağını da bir öngörü olarak sundu. Bu öngörüsünü de “Dünya üretimin merkezi Çin’e kaymıştır. Üreten her zaman dünya lideri olur” diyerek pekiştirdi. Rusya - Ukrayna savaşının küresel bir boyuta taşındığına da değinen Yarar; “Kuzey Kore 20.000 asker ile bölgededir. Çin, Belerus’a yerleşmiştir. Ama Ukrayna ile savaştıklarını değil, terör ile savaştıklarını bildirmekteler. Dünya savaşı çıktığında bir tek üreten ülkeler ayakta kalır. Bu nedenle savunma sanayisinin gelişmiş olması önemlidir. Bir ülke olarak bir başka ülkenin arkasında durabilecekseniz ve bunu diğer ülkelere gösterebilecekseniz, güç odağı haline gelebilirsiniz. Türkiye, Libya’da, Karabağ’da, Suriye’de bunları göstermiştir. Çünkü söylediğinin arkasında duran bir ülke olarak Türkiye, bir güç odağı olarak konumlanmıştır” dedi.
Savunma sanayiinin diplomasiye desteğine vurgu yapan Yarar; “Silah yenecek bir meta değil, ama üzerinde yaşanacak bir vatan verir” diyerek konferansını sona erdirdi. Akademisyen ve öğrencilerin ilgiyle takip ettiği konferans, Türk Dünyası Öğrencileri Topluluğu, Diplomasi ve Dış Politikalar Topluluğu ve Ekoturizm Topluluğu tarafından organize edildi.